KISA ÖYKÜ DENEMESİ

Çağrı bey o sabah mağazasına gitmek için kafası karmakarışık, kredilerinin ödemesi devam eden arabasına bindi. Kontak anahtarını çevirirken düşünceleri o arabanın içinde değildi. Tamamen refleks olarak arabayı çalıştırmış ve hareket etmişti. Tek düşündüğü içinde bulunduğu karmaşadan nasıl kurtulacağı idi. Mağazanın önüne gelip kendisi için ayrılan park yerindeki dubaları çırağı çekene kadar bilinçsizce sürmüş, olayları kafasında tekrar tekrar yaşamıştı. Mağazaya girdi, çalışanlarına "Günaydın", reçetesini yaptırmak için gelen hastaya "Hoş geldiniz" diyerek masasına oturdu. Bir çare bulmalıydı. Mağazasını açalı 6 yıl olmuştu ve kendisini hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti. Bir önceki akşam masasına bırakıp çıktığı, üzerinde tebellüğ ederken attığı tarih bulunan zarfı eline alıp, içindeki kağıdı yeniden okumak üzere çıkardı. Hastaya 5. çerçeveyi denetmek için silikon plaketi düzelten stajyerinin "Optisyen Bey'e çayını getirir misiniz?" dediğini...